Siyasette ne kadar olmaz varsa, hepsinin ‘olduğu’ günler yaşıyoruz…

Özellikle Erzurum’da…

Beni bilen bilir…

Hak’tan, hakikatten yana olma gayretim, para kazanma gayretimin önündedir…

Tüm ‘olmazların’ yaşandığı günler dedim…

Evet o günleri yaşıyor ve hayretle izliyoruz…

Örneğin; Ak Parti’nin kalesi olan Erzurum’da, Ak Parti’nin ciddi oy kaybetmiş olma ihtimali!

Bu bir ‘olmazdı’

Ak Parti’de yine…

Bir vekil adayının liste sıralamasını beğenmeyip; “Listede yerimi beğenmedim. İstifa edeceğim!” diyebilmesi…

Bu da bir ‘olmazdı’

Gariptir; Ak Parti’ye rağmen (!) muhalefet partilerinin birer, ikişer listede vekil paylaşması…

Bu da bir ‘olmazdı’

Muhalefete Erzurum’da bu kadar ilginin olması…

Bu da bir ‘Olmazdı’!

Yine CHP’ye ve organizasyonlarına operasyonlar yapılması…

Bu da bir ‘olmazdı’!

Çünkü umursanmazdı!

Bu cümlelerime paralel olarak bahsetmek istiyorum, bir organizasyon yapıldı mesela…

Bir iftar yemeği düzenlendi…

Millet ittifakı tarafından verilen ama olumsuzlukların ihalesinin CHP’ye kaldığı bir iftar yemeği…

Aslında verilemedi de…

Şahsi olarak art niyet aradım…

Gazeteciler olarak tepki gösterip, terk ettiğimiz bir iftar yemeği…

Ama hak olanı da teslim etmek farzdır bize!

Kimsenin savunucusu da değilim, yüzünü yıkayanı da…

Tamam, kabul ediyorum. Organizasyon için birilerinin yakını, tanıdığı diye bir mekan tercih edilmiş.  

Bir suçlu aranacaksa, tecrübesizlik, iş bilmezlik veya heyecan denilebilir…

Bize söylenilenler, aktarılanlar ve anlatılanlar ölçüsünde doğruyu, dosdoğru söylememiz de hak’tır!

Parası peşin ödenmiş bir organizasyonda, oruçlu insanlar o masadan aç kalkıyorsa, hiç kimse kusura bakmasın, öncelikle o mekanı tercih edenin, sonrasında o işletmenin kusurudur!

Yaşanılanların devamında bir hakkı da teslim etmek gerek…

Her zaman diyorum.

Serhat Can Eş ve ekibi…

Şimdi bazıları diyecek ki, nedir Serhat Can aşağı, Serhat Can yukarı!

Ama telefon kayıtlarına bakıyorum…

Ne CHP İl Başkanı, ne Deva Partisi İl Başkanı, ne de diğer il başkanlarının veya vekil adaylarının bir araması yok!

Ama o an bizleri arayıp, aksiyon alan isimler var…

İsim isim sayabilirim…

Serhat Can Eş…

Davut Uyumaz…

Ekrem Ekmekçi…

Ömer Faruk Badur…

Ve sonrasında bulunduğumuz bir ortama gelen Dr. Ayhan Koç…

Benim için bu davranış çok kıymetlidir…

Hemen aksiyon alıp, mekanı terk eden gazetecileri, onlarca partiliyi ve davetliyi ayrı ayrı yerlerde ağırlayıp, özürlerini dileyerek uğurladılar…

Bunu da belirtmeden geçmek zuldür bize…

Bu arada bu gösterilen tavır ve çaba, 6 Partinin şerefini kurtardı! Demedi, demeyin...

Kim ne tavır koyar bilmem…

Mamafih; gelecek günlerde yanlış görürsek, yanlış yapılan şeyler olursa, onu da bu çizgide ve en sert şekilde eleştirebileceğimize güveniniz de tam olsun!

Ama gerçekleri bilerek hareket edilmesi en doğrusudur…

 

Sürç-i lisan ettiysem, affola…