Ak Parti Erzurum'da 27 Ocak'ta kongreye gidiyor. Gidiyor gitmesine de Parti Erzurum'da hiç iyiye gitmiyor.
İYİ Parti ile MHP bir tarafa, Yeniden Refah Partisi ve Deva Partisi gibi yeni kurulan siyasi partilerde bile il başkanlığı yarışı kıyasıya bir rekabetle belirlenirken; Ülkenin son 18 yılına yön veren ve halen daha hükümet olan bir siyasi partinin, Erzurum gibi bir büyükşehirde alternatif il başkanı adaylarının çıkmamasını şaşkınlıkla karşılıyorum.
Bundan önceki il başkanlığı seçimlerine şahit olduğumuz Ak Parti'de, 2018 öncesine kadar onlarca adayın yarıştığı bir seçim sürecine şahit oluyorduk.
Mehmet Emin Öz'ün il başkanı olmasının ardından yaşanan seçim kayıpları bir tarafa, vatandaşların partiye olan ilgisinin azalmasını da hayretle takip ediyorum.
Yaşanan kayıplar demişken; genel seçimlerde bir milletvekili kaybettikten sonra, yerel seçimlerde adeta kabusu yaşayan ve bağımsız belediye başkanına dahi seçim kaybeden bir teşkilat yapısıyla karşılaştık.
Tortum ve Oltu'yu Büyük Birlik Partisi'ne, Olur'u ise bağımsız adaya karşı kaybeden teşkilatlara hiçbir hesap sorulamaması da akıllarda soru işareti oluşturdu.
Aziziye gibi bir merkez ilçe de yaşanan büyük kan kaybını ise, suskunlukla sineye çeken il başkanı Öz, seçim sürecinde elle tutulur bir faaliyet gerçekleştiremeyen ilçe başkanına sahip çıkarak, yola devam etmesini sağladı.
Tüm bunların ardından toparlayacak olursak; ya genel merkez Erzurum'da yaşananlara vakıf olamadı veya genel merkeze bu tablo tozpembe olarak sunuldu.
Bir başka ihtimal de, genel merkez Erzurum'u gözden çıkardı...
Şimdi genel merkeze şu soruyu soruyorum;
Sadece son seçimde yaşanan kayıpların hesabını bile verememiş bir il başkanı ile mi yola devam edeceksiniz?
Yoksa bu faturanın hesabını Erzurumlulara mı keseceksiniz?
Sürç-i lisan ettiysem, affola...