Herkes unutsa da biz gazeteciler unutmayız…
Bir Tacettin Kızıloğlu hatırlıyorum.
Davasına kendini adamış, efsane başkan mahlasıyla anımsanan…
İyi hatırlıyorum.
İl başkanlığını yaptığı partisinden üç ayda bir gelen cüzi bir ödenekle, partide sigortalı personel çalıştırıp, asgari ücretten vergisini ödemiş, stopajını ödemiş. Yani hak, hukuk meselesinde zerre tamahı olmayan, hakkı haklıya teslim etmiş. (Bildiğim kadarıyla, Kızıloğlu öncesinde ve sonrasında Chp Erzurum'da sigortalı personel de olmadı.)
Bunun dışında, gelen ödenek dışında da tüm parti masraflarını kendi cebinden ödeyen bir başkan.
Gençlik merkezi mesela… Hiç bitmeyen masraflarıyla...
İyi hatırlıyorum, Pelit meydanında, aşağı mumcuda, Kızıloğlu’nun dinamik yanı…
Binlerce kişiyle Cumhuriyet caddesinden, Havuzbaşına yürüyen bir başkan hatırlıyorum, bir elinde bayrak, diğerinde meşale…
Bırakın üç ayda bir gelen parayı, bir o kadar da aylık cebinden harcayan bir başkan hatırlıyorum.
Parti minibüsü mesela… Hatırlıyorum… Alınmasında büyük katkı ve emeği vardır.
Yıllar sonra Erzurum’da İlçe Belediyesi kazanmış…
Belediyelerde 16 ilçe 3 Büyükşehir Encümeni kazandırmış partisine…
Ülke genelinde Partisinin oyları düşerken, yerelde başarı üstüne başarı eklemiş bir başkan hatırlıyorum…
***
VE ÇOK İYİ HATIRLIYORUM…
Bu gün il başkanlığı koltuğunda oturan Bülent Oğuz’un, Kızıloğlu tarafından başkan yaptırıldığını…
Şimdi, bir başkan düşünün; selefine sırt dönmüş, sırtından bıçaklamış…
İhanet etmiş…
İhanet diyorum, tam da kelime budur…
Zira; o kadar garipsedim ki…
Chp Erzurum yeni il binasında, bir anı köşesi…
İl başkanları hatıra odası…
O karede, yukarıda türlü fedakarlıkları ve başarılarını anlattığım, kendi camiasında efsane başkan mahlasına layık görülmüş, Erzurum tarihine adını altın harflerle yazdırmış sayın Kızıloğlu’nun resmi yok!
Bir de siz bakın!
İşte ihanet budur!
Hiç kusura bakmasın kimse!
Bunun adı İhanettir!
***
Şu an Bülent Oğuz, Chp Erzurum il başkanlığı koltuğunda oturuyorsa, vallahi de, billahi de bunun müsebbibi Tacettin Kızıloğlu'dur…
Fotoğrafı gördüm…
İçimden geçmedi değil, söylendim kendi kendime…
Hey gidi Tacettin başkan!
Kimlere bıraktın o koltuğu…