İşte o yazı;

Bu aralar durulduk lakin, fırtınalı bir süreçti…

Pandemiydi, seçimlerdi derken; geçirdiğimiz ve halen içerisinde bulunduğumuz süreç çok sert geçmekle birlikte, yavaş yavaş bir sükunet ortamına kendini bırakıyor…

Bugün dikkatinizi bir tarafta Erzurum adına yapılan fedakarlıklara çekmek isterken; diğer tarafta şahsi menfaatlerin, şehrin menfaatlerinin önüne nasıl geçtiğini örneklemek istiyorum.

Yakın geçmişte birileri Erzurum ön adıyla meclis sıralarında yerini alırken, şehrimizde de birileri günümüz pahalılığına rağmen Erzurum aşkı ile  yatırım yapma derdinde…

Bahsettiğim isimleri az çok beni ve şehrimin siyasetini takip edenler biliyor.

Bir isim üzerinde duracağım…

Memet Aca…

Bu şehre yatırım yapmak istediğinde; türlü siyasi baskılara, yer yer iftiralara ve türlü zorluklara muhatap oldu…

Günümüzde anladık ki, sayın Aca’nın derdi gerçekten memleketiymiş…

Neden bugün anladık dedim?

Bir kaç sene önce arsa, inşaat, malzeme, çalışan vs. giderleriyle; günümüzde bu başlıkta giderler arasındaki farkın, dağlar kadar olduğunu az çok biliyoruz.

Burada iç sesinizin size şu soruyu sorduğunu öngörebiliyorum; “Bu adam deli mi?”

Evet…

Haşa minel huzur… Birincil anlamda değil…

Deli evet ama memleket delisi… Memleket sevdalısı yani…

Başka türlü akıl kârı değil…

Düşünün…

Sayın Aca, yatırıma niyetlendiği ilk günlerde bu şehrin elitleri tarafından desteklense; iftiraya uğramasa, birilerinin şahsi menfaatleri ve egolarına kurban edilmeseydi:

Yatırımı şimdi vücut bulmuş, belki yüzlerce insan istihdam edilmiş, şehre yıllardır katma değer üretmişti…

Ne oldu şimdi?

Sonuç değişmedi…

Hakkını teslim etmek elzemdir bize… Aca yiğit adam vesselam…

Sözünün ardında yürüdü…

Madden ve manen yaşadığı ve belki yaşayacağı tüm olumsuzluklara, karşılaşacağı tüm olumsuzluk ve zararlara rağmen (temennimiz böyle bir halin vukuu bulmaması) sözünde durmuş ve şehre kazandırdığı bir yatırımın temeline ilk betonunu atmıştır…

Kimse kusura bakmasın!

Biz nasıl ki olumsuzlukların karşısında duruyorsak, iyi şeylerin de teşvik edicisi ve destekçisi olmakla yükümlüyüz…

Bu sebepledir ki; Erzurumlu iş insanı sayın Memet Aca’ya, hakkettiği alkışları ve övgüyü tüm Erzurum adına teslim ediyoruz…

MHP Genel Başkan yardımcısı ve Erzurum Milletvekili sayın Prof. Dr. Kamil Aydın’ın da söylemindeki gibi; Allah Memet’lerin sayısını artırsın!

Şehri için çıktığı bu yolda kolaylıklar versin…

Bu arada şunu da demeden bitirmek istemiyorum…

Bu güne kadar yaşanılan örneklerden sadece biridir belki Memet Aca’nın durumu…

Lakin; bu şehre yatırım yapılmasına engel olanlar, lobi kurup; dediğimiz dedik, çaldığımız düdük diyen zat-ı muhteremler!

Erzurum tabiri ile “Heç utandız mi?”

Utanmamış olsanız bile; bence adamlık gösterip, çıkıp Aca’dan ve onun gibi önüne setler serdiğiniz yatırımcılardan özür dileyin!

Dileyin ki; bu şehre yatırım yapmak isteyen olursa, korkup kaçmasın!

Dileyin ki; yatırımcılar bu şehrin adil yöneticileri olduğuna inansın!

Dileyin ki; önce Allah, sonra bu şehir sizi (inşallah) affetsin!

Sözün özü; bu şehir, kendine yatırım yapan ve fedakar insanlara en azından bir teşekkür borçludur vesselam…

 

Sürç-i lisan ettiysem, affola…