Kimdir bu Lütfü SAVAŞ?

 Geçtiğimiz günler de yaşanan felaketin ardından ortaya çıkan gelişmeler deprem kadar etki oluşturmaya başladı.. Hatay merkez de çok büyük reklamlarla yapılan Rönesans Rezidansı ile ilgili gelişmeler pes dedirtecek cinsten. Konunun anlaşılabilmesi için öncelikle biraz eskiye gidelim. Bu konu Mesleğini namusuyla yapan bir gazetecinin bölgenin tanınmış bir yerel gazetesi olan  “onuncu köy” de yaptığı bir haberle kamuoyuna duyuruluyor. 2014 yılında manşet haberle konun hassasiyeti öne çıkarılıyor. Ön sayfadan girilen haberin başlığı, “Mimarlar da en büyük rantçı başkan yaşar Coşkun.” Haberin konusu Rönesans Rezidansı inşaatın da dönen dolaplar. Savcılığa intikal ettiriliyor konu, şikâyet konusu Rezidansın yapılacağı inşaat alanının zeytinlik olması ve inşaat yapımı için uygun olmaması. Hele 14 katlı evlerin yapılmasının cinayete eş değer olacağı yönün de bilgi paylaşımları yapılıyor. Lakin duyan var mı? konunu için de dahli olan bütün yetkililer bu arazinin çed alanına dahil olmayacağı yönün de karar çıkartarak bütün incelemelerden muaf tutturuyor ve alanı istedikleri gibi inşaat alanına çevirmeyi başarıyorlar...

ÇED Muafiyet (ÇED Kapsam Dışı) Nedir?

Faaliyeti ÇED Yönetmeliği Ek-1 ve Ek-2 listesinde yer almayan tesislere, ÇED Kapsam Dışı Görüşü ya da ÇED Muafiyet Yazısı İl Müdürlükleri tarafından firmanın dosyasında yapılan inceleme ve tesise gerçekleştirilen denetimin ardından verilmektedir.

Ve malum o faciadan sonra zeytinlik alana yapılan bu usulsüz binalar, acayip bir şekilde arkaya ve yana doğru yatarak ve çoğu yerle bir olarak çok sayıda vatandaşımızın canına mal oluyor. Buraya kadar olan kısım konunun özeti.. Peki bu binayı yapan Mütahit kim? Haberlerden hatırlayacağınız gibi yurtdışına kaçmak üzereyken hava alanın da yakalanan Mehmet Yaşar Coşkun. Ve bu şahıs Mimarlık odası başkanı. ilginç değil mi?.. Asıl mesleği mimarlık olan bir adam bunu yaparsa diğerlerini varın siz düşünün. 900 kişiye mezar olan Rönesans Rezidansla ilgili mevzu bu mu sadece? Tabi ki değil. İşin yolsuzlukla ilgili boyutu daha büyük. İşin ucu sonradan çok önemli tarihi bir alanda yapılan ve bölgeyi bilenlerin yakından tanıdığı “the museum” oteline de çıkıyor ama bu başka bir haberin konusu. Tekrar Rönesans’a dönersek para için yapıldığı apaçık orta da olan bu işlerin için de CHP Hatay büyük şehir belediye başkanı Lütfü Savaşın işi ne? Başkan konuyla ilgili Bir tv haber bültenine bağlanıp konuyla ilgili şunları söylüyor.. ”Eski Mimarlar odası başkanının (Rezidansın Mütahiti Yaşar Çoşkun’dan bahsediyor.) yaptığı bir projedir bu. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan, büyük ihtimal şartlara uygun da yapmıştır. Yani deprem yönetmeliğine uygun yapmıştır. Birincisi yaşanan küçük bir kıyametti. Belediye ve diğer birimler sorgulanırsa biz onlara çok yazık etmiş oluruz. Samimi söylüyorum” diye konuşmuş.. Evet, aynen böyle konuşmuş.

Şimdi soralım, CHP Hatay büyük şehir belediye başkanı Lütfü Savaş kimdir?

Eski AKP Milletvekili, Antakya eski belediye başkanı ve Hatay büyük şehir belediye başkanı yapılmadığı için CHP’ye geçen bir isimdir Lütfü Savaş. İki dönemdir de Hatay’da belediye başkanlığı yapmaktadır. Bu ismi geçen başkan Yüzlerce insanın canına mal olmuş bir Rezidansın mimarlar odası başkanı olan Mütahitini neden savunur? Kaybedilmiş onca cana yazık değil midir ki Mütahit’in ve diğer görevlilerin sorgulanmasına “yazık” olacak demiştir. Gerçekten bir anormallik yok mu bu işte?  Başkan halkı savunmak dururken neden kanunsuzlukları savunur olmuştur. Başlığa dönersek, kanunsuzluğun ve yolsuzluğun partisi ve meşrebi olmaz.. Kim ve kimler nereye bağlı olurlarsa olsunlar, hesap verebilmelidirler değil mi?