Hep anlatırız, Japonlar ve Alanların Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında yerle bir oldular; fakat çok hızlı bir şekilde toparlandılar, süper güç oldular. Biz niye geride kaldık, bizim neyimiz eksik? 
Evet, bizim neyimiz eksikti? Haklı olarak bu soruları sormamız lazım. 
Bu soruları sorarak sağlıklı bir şekilde sorgularsak doğru yolu buluruz. Ben bu soruları sorarak cevaplandırmaya çalışacağım.Bir defa bunu iyi görmemiz lazım.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yenilgiye uğrayan devletler denetim ve kontrol altına alındı. Batılı ülkeler bu devletlerin resimlerini değiştirerek bu devletleri kontrol altına aldı, istediklerini kalkındırdı, istediklerini belli bir seviyede tuttu, kalkınmalarına izin vermedi. 
Biz kalkınmasına izin vermedikleri ülkelerden biriyiz. Neden yaptılar? 
Nedeni çok uzun, başka bir yazı konusu… 
Ben nasıl yaptıklarını özetlemeye çalışacağım.Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra rejimimizi değiştirdikten sonra kalkınmamızı engelleyen kurallar, sistemler koydular, hedefleri doğrultusunda kabiliyetsiz liderlerin önünü açtılar, kabiliyetli liderleri de alaşağı ettiler.

Menderes, Özal, Erbakan…
Bizde derin ve bilinmez bir kuyuda çırpındık durduk. 

Batıya karşı duran, bize uzatılan, o kabiliyetli eli bekledik. 
Nihayet geldi, Recep Tayyip Erdoğan. 
Onu da hep indirmeye çalıştılar çalışıyorlar. Onun yerine şişirdikleri kabiliyetsiz liderleri getirmek istiyorlar.Bu kabiliyetleri örneklendirsek:Evet Japonlar… 

Akşam bombalanan havaalanlarını sabah olmadan onarabiliyorlardı.

Erdoğan asrın felaketi depremde illeri ziyaret ederek 11 şehri 1 yılda yapacağız dedi. İşte bu kabiliyeti bir asırdır arıyorduk. İzmir'i sel bastı, Kılıçdaroğlu İzmir'i ziyaret etti, vatandaş sordu: Niye böyle? Kılıçdaroğlu’nun verdiği cevap: Ne yapalım çok yağmış!!

İmamoğlu'na soruyorlar, İstanbul’daki kentsel dönüşüm ne kadar zaman alır? İmamoğlu, yüz yıl alır diyor. 
İşte kabiliyet…

Bir de milli mega projeleri ve de birlik bütünlüğümüzü nasıl hedef alacaklarını yazmıyorum. 

Onu başka bir yazı da değerlendireceğiz.