Servis edilen haber ve haberi kullanan kuruluşlarla ilgili hukuki hakkımız gizli kalmak kaydı ile; mevzuyu evraklarıyla tekrar gündeme  getirmemiz elzem oldu!

 

Servis edilen haberde, “Yalancının mumu yatsıya kadar yandı!”, “İddialar Yalan Çıktı!” gibi başlıklarla kullanılan haberde, mevzuya bahis yayınlamış olduğumuz ve mahkeme kararı ile kaldırdığımız ve tekzip yayınladığımız haberin güya Bakım evi tarafından kaldırılmış, yalan habermiş gibi lanse edilmesi tamamen asılsızdır!

 

Haberi mahkeme kararı ile kaldırdığımız doğrudur!

 

Fakat, Gazetecilerin yazdıkları gibi ne kurum bizi konu ile alakalı kaldırılması yönünde mahkemeye vermiş, ne de tekzip veya herhangi bir yazılı belge elimize ulaştırmıştır!

 

Haberi kaldırma sebebimiz, haber içeriğinde ismi geçen bir bayanın, mahkemeye başvurması ve olayla alakasının olmadığını mahkemeye ispat etmesi ile oluşan durumdan ötürüdür!

 

Hanımefendinin söylemlerini samimi bulduğumuzdan itiraz hakkımızı kullanmadan, noterden de tekzip gönderme hakkının olduğunu telkin ederek ve sağlayarak, haberi yayından kaldırdık ve kişisel hakları konusunda saygı duyduğumuzdan ötürü de tekzip metnini olduğu gibi yayınladık!

 

İşte o mahkeme kararı;

 

Mahkeme kararına dikkatlice bakarsanız, olayın servis edilenin aksine benim dediğim gibi olduğunu göreceksiniz…

 

Gel gelelim, bu kadar tutarsızca yapılan linç girişimine!

 

Burada bu güne kadar gazeteci gözüyle baktığımız, saygı duyduğumuz veya bir şeyler paylaştığımız meslektaşlarımıza!

 

Umuyorum ki; kullanılmış olmak ve bir meslektaşlarına linç girişiminde bulunmuş olmanın karşılığını hakkı ile almışlardır (!)

 

En azından, ekmek parası der ve hoş görürüz…

 

Aşağıya da, belki merak ederler ve araştırma gereği duyarlar diye, yaptıkları haber ile ilgili, kurumda çalışan bir şahsın vermiş olduğu ifadeleri, isimleri gizleyerek ekliyorum…

Ha bu arada; konuşmalarında nefret söylemleri ile adımı andığını duyduğum Abdulkerim Kavaz Beyefendiye de bir cümle söylemem gerekiyor…

Beyefendi kurumun ismini vermişim diye tazminat davası açmış…

Kurumunuzun ismini zikreden ben değilim beyefendi…

İfadeyi veren şahıs!

 

Olayların yaşandığının iddia edildiği kurumunuz Güzide Bakım evi yerine, Palandöken Bakım Merkezi yazsaydık, veya Şükrüpaşa Bilmem ne Bakım evi yazsaydık, veya bir bakım merkezinde yazsaydık, kimi veya kimleri zan altında bırakmış olacaktık?

Haberin kuralı olan 5n 1K kuralındaki 1K yani Kim sorusunun cevabı yoksa, haber oluşmuş olacak mıydı?

Küçük bir bilgi de ekleyeyim…

Sizinle yüz yüze yaptığımız ve ikna olmadığım bir görüşmede demiştiniz, gerekirse 100 gazeteye haber yaptırırım! Bu haberin de bir anlamı kalmaz!

İhlas haber ajansını bu yüzden seçmişsiniz demek ki…

 

Ama unutmayın!

1 doğru 100 yanlıştan daha güçlüdür!

Son olarak şunu belirtmeliyim; Üstünlerin adaleti yok artık, Adaletin üstünlüğü var bu topraklarda!

 

Ben ne demişsem arkasındayım!

Hukuk hepimiz için…

 

Vesselam…