İşte o yazı; 

 

Bu dosyayı açmamızdaki asli sebep; öncelikle devletimize olan bağlılığımız ve memleketimize olan vefa borcumuzdandır.

İran istihbarat örgütü Savama olarak kurulan, sonrasında ismi Savak olarak değişen ve şimdiki adı ile Vevak’ı CİA desteği ile Mossad kurmuştur. Bütün elemanlarını A’dan Z’ye eğitmiş, İran’daki Hümeyni devrimini organize etmişlerdir.

Bu ilişki ağı ortaya çıkınca yani halk tarafından bilinince, Hümeyni 3 kişiyi görevden alarak istihbarat teşkilatını temizlediğini iddia etmiştir.

Ancak temizlenmediği faaliyetleri ile ortadadır. Örneğin; İran nükleer bilimciler sokak ortasında faili meçhul cinayetlere kurban verilmiştir.

İstihbarat Örgütü Dışişlerinde İslam dinini sarsmak için, İran şiasını bilinçli olarak yaymaktadır. Birincil faaliyetleri budur. Ve zaman zaman batılı devletlerin faaliyetlerine destek vermektedir.

Hatırlayalım…

Erzurum İran Başkonsolosu Müttaki, Türkiye’deki faaliyetlerinden dolayı sınır dışı edilmişti.

Özellikle bu İrancılar 15 Temmuz’a kadar FETÖ’ye düşmanken, 15 Temmuz sonrası FETÖ Terör örgütünü fikren ve el altından desteklemeye başladılar.

Mesela; İrancıların Türkiye temsilcisi olduğu iddia edilen, Mustafa İslamoğlu Sosyal medya mecralarında Fetöcülere röportajlar vererek, Fetö operasyonlarını zulüm olarak değerlendirmiştir.

Mamafih aynı Mustafa İslamoğlu, eski röportajlarında “İslam orduları bir yeri fethettiği zaman, bir dini mabedi cami olarak çevirir. Bu kılıç hakkıdır!” diyor.

Yine aynı İslamoğlu, zaman içerisinde Ayasofya’nın açılışını Kurana karşı olduğunu belirterek şiddetle karşı çıkıyor.

Burada şu soru aklımıza düşüyor…

Mustafa İslamoğlu’nu bu çelişkilere gark eden arkasındaki ağa babaları kimdir?

Gelelim Erzurum’daki İrancı yöneticilere!

Dünyada Mossad adına faaliyet gösteren bu yapının, takdir edersiniz ki Erzurum’da da uzantıları var…

Kimler derseniz; şimdilik isim vermeyeceğim…

Erzurum’da bir parti yöneticisi, bir milletvekili, ve kurumlarda bir kaç bürokrat…

Bunların isimlerinden çok, bu yazımızda faaliyetleri ve bu içerisinde oldukları faaliyetler vesilesi ile Devletimize verebilecekleri zararlardan bahsetmeliyiz.

En basit söylemle böyle bir yapı, Devletimize karşı casusluk faaliyetleri bakış açısından çok büyük tehlike arz eder!

İsim isim vereceğim…

Biraz düşünelim…

Mustafa İslamoğlu’nun açıklamalarının paralelinde, bir düşünün Erzurum’da kimler, hangi durumlardan rahatsız?

Örneğin; Erzurum ‘un bu Fetö illetinin Türkiye’de ki yapılanmasında 5 Merkez şehrinden biri olduğunu varsayarsak; Neden 4 yıldır bu şehirde bu yapıya karşı ciddi operasyonlar olmuyor?

Şimdi diyebilirsiniz ki; “Erzurum’da Fetö terör örgütünden birileri alındı…”

Fakat şunu belirtelim; alınan şahıslar Erzurum merkezli olmayan, Ankara merkezli  operasyonlarla alındılar.  

Gariptir bu aynı yapı mensupları, Fetö ile mücadele etmeyi bırakın, mücadele edenleri de sindirmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar desem?

Emin olabilirsiniz; bu yapılarla mücadele edenlerin hali içler acısı… Arayanlara isimleri verebilirim…

Bu dosyanın Erzurum için önemini kısa bir örnekle hatırlatmamızda fayda var…

Biliyorsunuz bütün dünyada ezanlar Selatû Selam olarak bilinen şekliyle okunmaz.

Bu gelenek, dünyada sadece Erzurum’da sürdürülmektedir.

Yani Erzurum, aslında bu tutumuyla bile İrancılara karşı tavrını korumaktadır…

Ve inanın Erzurum bu konuda çok hassas…

Devlet büyüklerimizin konuya, hem ülkemiz hem şehrimiz adına ivedilikle kulak kabartmalarını rica ediyorum…

Sürç-i Lisan ettiysem, affola…